ÜCRETSİZ TESLİM VE İADE

ÜYEMİZ İSENİZ
ÜYE DEĞİLSENİZ

Hızlıca üye olabilir ve size özel fırsatlardan yararlanabilirsiniz.

HEMEN ÜYE OL ! VEYA

PIRLANTANIN KALİTESİNİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER

Kadınlar için pırlantaların yeri her zaman çok başka. Taşıyıcısına zarif ama aynı zamanda ışıl ışıl bir görünüm sunan bu mücevherler gerek günlük hayatta gerekse özel günlerde size eşlik ederek dikkatleri üzerinize toplamanızı sağlıyor. Fakat söz konusu pırlanta olduğunda seçim yaparken çok dikkatli olmak gerekiyor. Nitekim satın almak istediğiniz pırlantanın orijinalliğinden ve en doğru şekilde işlendiğinden emin olmalı, seçiminizi ona göre yapmalısınız. Bu noktada ise incelemeniz gereken birkaç özellik devreye giriyor.

Pırlantanın değerini belirleyen dört ana faktör var. Bu faktörler tüm dünyada 4C adıyla biliniyor: Carat (Karat), Color (Renk), Clarity (Berraklık), Cut (Kesim).

Karat, pırlantanın boyutuyla ilgili bir kavram ve ağırlığını ifade etmek için kullanılıyor. Alışıldık ölçü birimleriyle karşılaştırmak gerekirse, 1 karatı 0,2 gram ağırlığında düşünebilirsiniz. Her karat 100 eşit puana bölünüyor. Örneğin yarım karat 50 puanı temsil ediyor ve bu 0.50 ct şeklinde yazılıyor. Dolayısıyla pırlanta satın alırken büyüklük anlamında bir karşılaştırma yaparken, bu değerlere bakmak gerekiyor.

Bir pırlanta ne kadar büyükse o kadar nadir bulunur olduğu tartışmasız bir gerçek. Fakat pırlantanın değeri yalnızca büyüklüğüne göre belirlenmiyor. Yani “En büyük pırlanta en iyisidir” algısı tamamen yanlış. Bu noktada işin içine diğer değişkenler giriyor. Özellikle renk faktörü pırlantanın değerinin belirlenmesinde oldukça önemli. Pırlantalar, 20 farklı renkte karşımıza çıkıyor ve bu renkler ekstra beyazdan sarımsı beyaza olacak şekilde D’den Z’ye harflendirilmiş durumda. Pırlantalar, kontrollü ışıklar altında uzmanlar tarafından inceleniyor ve her biri sahip olduğu renk skalasında etiketleniyor.

Gelelim pırlantanın berraklığına... Pırlantayı bu kadar özel ve değerli kılan en önemli kriter, hiçbir pırlantanın bir diğerine benzememesi. Bildiğiniz üzere pırlantanın ham maddesi elmas. Elmasın oluştuğu koşullara bağlı olarak içinde bazı izlere ya da kristallere rastlanabiliyor. “Doğanın parmak izleri” olarak betimlenen bu izlerin sayısı, rengi, yapısı, büyüklüğü ve konumu taşın ne kadar temiz olduğuna işaret ediyor. Söz konusu izler azaldıkça, elmasın berraklığı ve doğal olarak da pırlantanın kıymeti artıyor.

Pırlantanın kesimi ise taşın doğal özelliklerinden bağımsız, insan elinin müdahalesiyle ortaya çıkan bir özellik. Pırlantanın var olan özelliklerini öne çıkarmanın en önemli yolu, onu keserken doğru simetriyi yakalamaktan geçiyor. Bu noktada pırlantanın alacağı şekil de önemli rol oynuyor. İsteğinize göre yuvarlak, prenses, markiz, oval, kalp, damla, zümrüt ya da yastık gibi şekillerde pırlantalar bulmak mümkün.  

Söz konusu Altınbaş olduğunda ise devreye bir “C” daha ekleniyor: Altınbaş Sertifikası. Yılların getirdiği bir deneyime sahip Altınbaş, yukarıda bahsedilen tüm bu kriterleri sizin için büyük bir özenle denetliyor, kalitesini ve orijinalliğini belgeliyor. Altınbaş’ta pırlantalı ürünlerin her biri bu sertifikayla sizlere ulaşıyor. Kimberley Process sertifika sistemine dahil Altınbaş Sertifikası, satın almak istediğiniz pırlantanın doğru ve yasal yollarla üretildiğinin en önemli göstergesi. Ayrıca mücevherlerinizin garanti kapsamına girmesi açısından da oldukça önemli. Dolayısıyla özenle saklanması gerekiyor.